Dış genital bölgede yer alan önemli görsel ve işlevsel yapılardan birisi de labiumlardır; iç, küçük dudaklar, yani labium minus ve dış, büyük dudaklar, yani labium majus olmak üzere iki farklı şekildedir. Labiumların cinsel ilişkide uyarılma, estetik görünüm, hazneyi kapatarak enfeksiyon tarzı dış etkenlere karşı koruma gibi bazı işlevleri bulunmaktadır.
Küçük yaşlardan itibaren fark edilebilen bu dudaklar zaman içerisinde yaş ilerledikçe büyüme eğilimindedirler ve kimi zaman da aşırı büyüme gösterebilirler. Cinsel ilişki, gebelik, kozmetik gibi endüstriyel ürünlerin kullanımı, hormonal bozukluklar, enfeksiyonel hastalıklar, yapısal anomaliler, kalıtsal durumlar, varisler, sigara ve madde kullanımı gibi birçok faktör dudaklarda aşırı büyümeye, sarkmaya ya da asimetrik şekil bozukluklarına neden olabilir.
Herhangi bir yaşta gelişebilen bu tarz şekil değişiklikleri kişinin yaşam kalitesini etkileyen sorunlara neden olabilir. En sık rahatsızlık veren problemler genel olarak ağrı, ilişkiye girmede güçlük, küçük dudakların ilişki esnasında hazne içine girmesi, şişme ve sarkma, yoğun ve tekrarlayan akıntıya neden olarak devam eden kaşıntı ve koku, estetik görsel hoşnutsuzluk, dar kıyafet ve mayo giyiminde güçlük, dışardan görünebilir olması ve benzeri şikayetler şeklindedir. Her toplumdan her kesimde, bu tarz rahatsızlıklar hissedilerek, mevcut şikayetlerin giderilmesi adına operasyon istemiyle kadınlar başvurabilmektedir.
Genel olarak dudakların düzeltilmesi işlemine LABİOPLASTİ adı verilmektedir. Labioplasti dediğimizde daha çok kastedilen, ki yapılan en çok genital operasyonlardan birisidir, küçük dudakların küçültülmesi, kesilmesi, onarılması işlemleridir; minör labioplasti ya da labium minöroplasti olarak ta isimlendirebiliriz.
Labioplasti operasyonu izole olarak tek taraflı veya çift taraflı uygulanabildiği gibi bu operayona sıklıkla klitoral hudoplasti (klitoris etrafında bulunan fazla, sarkık dokuların çıkartılarak düzeltilmesi) işlemi de ek olarak uygulanmaktadır. Kesme ve düzeltme işlemleri lazer ile ya da direk cerrahi aletler kullanılarak uygulanabilir. Hangi alet kullanılırsa kullanılsın farklı operasyon tipleri tanımlanmıştır (lineer eksizyon, wedge rezeksiyon, Z plasti…). Hangi işlemin uygulanacağı, ne kadar doku alınacağı kişiden kişiye değişmektedir, yani labioplasti için tek tip operasyon uygulanamaz; dolayısıyla bu tarz operasyonlarda tecrübe çok önemlidir. Yine birçok diğer genital estetik cerrahi ya da medikal işlem eş zamanlı kombine olarak uygulanabilir. İşlem hastane şartlarında genel anestezi altında uygulanabileceği gibi ofis, muayenehane şartlarında lokal/kısa süreli analjezi ile de uygulanabilmektedir
İyileşme süreci uygulanan operasyon tipine, kesim için kullanılan alet seçimine, eklenen kombine işlemlere göre değişmektedir. Operasyonu takiben hastane ya da klinikte gece yatışı normal şartlarda gerekli olmamaktadır, günübirlik uygulanabilen bir işlemdir, kısa süreli gözlem sonrası hasta yapılan işleme özel önerilerle taburcu edilir. Antibiyotik ve çeşitli kremlerin kullanımı ek olarak önerilebilir. Belirli bir süreliğine aktivite kısıtlaması yeterli olacaktır, ancak bacak arasında sürtünmeye neden olacak hareketlerden kaçınılmalıdır, genital bölgenin kuru ve havadar tutulması önemlidir. 3-4 gün içerisinde ilk banyo yapılabilir, elbetteki işlem yapılan bölgeye kese uygulanmamalıdır. İlk cinsel ilişki için en erken 4 haftalık bir süre yeterli olacaktır. Genel olarak ortalama 3 hafta ile 8 hafta arasında değişen bir iyileşme süreci olduğundan bahsedebiliriz.
Uygulanan anestezi, analjezikler ve kullanılan ilaçların yan etkileri dışında operasyona bağlı sınırlı sayıda yan etki mevcuttur. Ağrı kısa bir süre daha devam edecektir, ağrı kesiciler ile bu durum rahatlıkla çözülecektir. Operasyona bağlı ödem gelişebilir, ancak bu da zaman içerisinde kendiliğinden çözülecektir, bu yüzden genital bölgenin erken dönem dış görünüşü yanıltıcı olacaktır. Kanama, dikişlerin açılması, akıntı, enfeksiyon gibi istenmeyen bazı yan etkiler oluşabilir, bu yüzden ameliyat sonrası yara yeri bakımı önem teşkil eder.
Yine istenmeyen, ancak zaman zaman görülebilen en önemli kötü sonuç belki de dış görünüşün hastanın beklentisi yönünde olmamasıdır ve asimetrik bir görünüm de ortaya çıkabilir. Sonrasında revizyon adı verilen daha küçük operasyonlar ile istenmeyen görünümler düzeltilebilir.
Akıllara gelen en büyük soru ^^ İdeal dudaklar nasıl olmalıdır ??? ^^ şeklindedir. Bu sorunun cevabı hastanın kendisindedir, belirli standart ölçüm sistemleri geliştirilmiş olsa da ideal bir yapı yoktur. Kişi ile, uygulanabilecek prosedürleri detaylı olarak konuşmak ve tartışmak gerekmektedir ve hekimin istediği şekilde değil, kadının beklentisi yönünde işlemin uygulanması gerekir.